Obama’s Professor from Harvard Got Arrested

<--

Beklenen rapor nihayet yayımlandı. Cambridge Polis Müdürlüğü’nde düzenlenen bir basın toplantısında Chuck Wexler, gazetecilere, “Olayda ırkçılık önemli rol oynadı” dedi. Komiser James Crowley ise “Irkçılık kesinlikle tevkifin faktörü olmadı” diye suçlamaya karşı çıktı.

Wexler, Massachusetts eyaletinin Cambridge kentinde bir profesörün yanlış ihbar sonucu tevkif edilmesini araştıran 12 kişilik tahkikat komitesinin başkanı. Geçen Temmuz ayında 6 dakikalık bir tevkif olayının nedenlerini bir yıl inceleyen komitenin çıkardığı raporun başlığı ‘Kayıp Fırsatlar, Paylaşılan Sorumluluk.’ Bana kalırsa kökeninde tipik ırk ayrımcılığı yatıyor. Amerika Başkanı Barack Obama’nın da içine karıştığı olay şöyle:

Uzak Doğu’da bir konferanstan dönen Prof. Henry Louis Gates, ünlü Harvard Üniversitesi’nde hoca. Boston Havaalanı’nda kendisini bekleyen bir arkadaşıyla evine gitmeden önce bir barda içki yudumlayarak sohbet ediyor. Bardan çıkışta Gates arkadaşına, “Beni iki, üç sokak sonra bırakıver, yürüyerek açılırım” diyor.

Evinin kapısında içeri girmekte zorlanıyor tanınmış akademisyen. Uzun sürüyor kapı kilidinin açılması. Yolun karşısındaki eve yeni taşınmış biri, polisi arayarak, “Birisi karşımızdaki evi soymaya çalışıyor. Ama henüz içeri giremedi” şeklinde ihbarda bulunuyor. Komiser James Crowley tam gaz verilen adrese geliyor. Kapıda kimse yok ama içerde ışık yanıyor. Eli tabancasının kabzasında komiser, zili çalıyor, cevap veren çıkmayınca zorlayarak açıyor. Karşısında Heny Louis Gates. Profesör orta yaşlı, bıyıklı, çenealtı kırlaşmış sakallı, saygın görünümlü bir erkek. Tek kusuru zenci olması. Crowley telsiz-telefonla takviye istiyor karakoldan. Gates’e “Kımıldama” ihtarı verdikten sonra yere bıraktığı çantayı gösterip soruyor:

“Ne var içinde?”

“Şahsi eşyalarım. Sen kimsin, hangi hakla evime giriyorsun.”

Karşılıklı atışmalar devam ediyor: Gelen takviye polisler de sertleşen münakaşayı dinliyorlar.

“Kimin evi bu?”

“Benim.”

“İspat et. Bu evi soymaya geldin, ihbar aldık.”

“Mecbur değilim ispata.”

Komiser kelepçe takarak Prof. Gates’i çağırdığı devriye arabasına sokuyor. Konvoy halinde karakola gidiyorlar. Harvard’dan gelen bir kaç telefonu takiben zenci profesörün kelepçeleri sökülerek serbest bırakılıyor. Ama olay bitmiş değil, Komiser Crowley polise karşı geldiği iddiasıyla Gates’in yargılanmasını istiyor.

Harvard’da Afrika- Amerika araştırmaları kürsüsü başkanı Prof. Gates yaşını başını almış, saygın kişilikli bir akademisyen. Üstelik Başkan Obama’nın Harvard’da öğrencilik yıllarından hocası. Obama tevkif haberi geldiğinde, “Polisin ahmaklığı, özür dilemeleri lazım” dedi. Crowley özür dilemeye yanaşmadı.

ABD Başkanı, Beyaz Saray’da ‘Bira Zirvesi’ düzenledi. Obama, Gates ve Crowley Gül Bahçesi’nde bira bardaklarını tokuşturdular. Ayrılırken dostlar alışverişte görsün kabilinden el sıkıştılar.

Bağımsız komitenin yayımladığı raporda ırkçılığın önemli rol oynadığı vurgulandı. Oysa ırk ayrımcılığı yeni değil Amerika’da. Barack Obama’nın Michelle ile nikahını kıyan, çocuklarını vaftiz eden Chicago’lu papaz Jeremiah Wright yıllardır ırkçılık temasını işliyor. Ön seçimlerde, “Beyazlar ilaç testlerinde zencileri kobay olarak kullanıyor” diyen yakın dostunun vaazlarını Amerika’yı lanetleyerek bitirmesi Obama’yı kaygılandırdı. Seçimleri kaybedeceği korkusuyla papazla ilişkisini kesti.

Bazı araştırmalara göre her 7 Amerikalı’dan biri (45 milyon) yabancı ırka nefret duyuyor. Garip denklemler var ortada. Beyaz zenciye, zenci, latin ırka nefret besliyor. “Ben zencilere nefret duymuyorum” diyen beyazlar basit bir soruya yanıtta zorlanıyor: “Kızını zenciye verir misin?”

About this publication