ABD rekabetçiliğini kaybediyor mu?
DÜNYA Ekonomik Forumu’nun 2010-2011 “Küresel Rekabetçilik Raporu” tam bayram öncesi yayınlandı.
Ekim ayının ilk haftasında ise sıra, benim daha çok ilgi gösterdiğim “Cinsiyet Uçurumu Raporu”na gelecek.
DEF, 139 ekonomiyi inovasyon, teknoloji, kurumlar, alt yapı, sağlık, eğitim ve benzeri 12 kritere göre değerlendiren bu son rekabetçilik raporunu şu başlıkla duyurmuş:
“ABD rekabetçilikte geriliyor.”
Gerçekten raporu en çarpıcı verilerinden biri bu olsa gerek.
Geçen yıl ikinci sırada olan ABD bu yıl İsviçre, İsveç ve Singapur’dan sonra dördüncü sıraya gerilemiş.
Rapora göre, dünyanın en şeffaf ve verimli kamu kurumlarına sahip olan İsveç, ABD ve Singapur’u geride bırakmayı başararak ikinci sıraya oturmuş.
İsviçre geçen yıl gibi birinci sırada.
Peki ABD neden dillere destan rekabetçiliğinde giderek zemin kaybediyor?
OBAMA’YA GÜVEN KAYBI ETKİLİ Mİ
DEF’in raporuna göre, ABD inovasyon, Ar-Ge harcamaları gibi şeylerde hâlâ dünyanın bir numarası.
Ancak son yıllarda rekabetçiliğini azaltan unsurların sayısı az değil.
Kamu ve özel kurumlarının zayıflaması, halkın politikacılara karşı güvensizliği, iş dünyasının hükümet harcamalarını kuşkuyla bakması bunlardan bazıları.
Tam noktada şu soru akıllara geliyor?
Acaba Obama’ya güven kaybı ABD’nin de rekabetçiliğini de etkilemiş olabilir mi?
DEF’in raporuna göre, ABD’nin rekabetçiliğini zayıflatan başka bir önemli unsur da “makroekonomik istikrarsızlığı”.
Oysa tam aksine “makroekonomide” yakaladığı istikrar, Almanya ’nın DEF ’in raporunda iki sıra atlayarak beşinci sıraya oturmasına yol açan etkenlerden biri.
TÜRKİYE 61. SIRADA
Avrupa ülkeleri arasında geçtiğimiz yıllara göre daha iyi performans gösteren ülkelerden biri Polonya.
Yedi sıra birden atlayarak 39. sıraya yükselmiş.
İspanya ise dokuz sıra gerileyerek DEF ’in raporunda 42. sırada.
Şimdi gelelim Türkiye’nin durumuna.
Türkiye geçen yılki pozisyonunu koruyor.
139 ekonomi arasında 61. sırada.
Dünya Ekonomik Forumu, Türkiye ile ilgili değerlendirmesinde, yoğun yerel rekabeti ve dinamik iş dünyasını, gelişmekte olan alt yapısını artıların arasında sayıyor.
Eksilere gelince rapor, eğitim, sağlık, iş piyasasının yetersizliği gibi kalemlere dikkat çekiyor.
“Türkiye insan kaynaklarını iyileştirmek için eğitim ve sağlık koşullarını düzeltmeli” diyor.
“Özellikle kamu kuruluşlarının verimsizliği ile şeffaflığına odaklanmak zorunda” sözlerine yer veriyor.
İRAN İLK KEZ RAPORDA
Rapordaki bizim açımızdan başka ilginç bir nokta şu:
Dünyanın 16. büyük ekonomisi olan Türkiye’nin DEF’in “Küresel Rekabetçilik Raporu”nda 61. sırada olması Çin hariç BRIC ülkeleriyle paralellik gösteriyor.
Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alan BRIC ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) rapordaki sıralamaları şöyle:
BRIC ülkeleri içersinde geçen yıla göre daha iyi performans göstermiş tek ülke olan Çin 30. sıradan 27’ye yükselmiş.
Hindistan 51, Brezilya 58, komşumuz Rusya ise 63. sırada.
Bu yıl ilk kez Dünya Ekonomik Forumu’nun rekabetçilik raporuna giren İran ise 69. sırada.
DEF’in “Küresel Rekabetçilik Raporu” sanırım bu yıl bayram ve referanduma denk geldiği için gözden kaçtı.
Geçen yıl örneğin YASED, rapor yayınladığı günlerde kapsamlı bir değerlendirme yapmıştı.
Leave a Reply
You must be logged in to post a comment.