Turkey Is Being Misunderstood in the United States

<--

Amerikan Türk Konseyi toplantıları için ABD’de bulunan Dinçer, Washington’da Türkiye algısının yanlış olduğunu söyledi

ABD’deki, “negatif Türkiye” algısı özel sektörü harekete geçirdi. Türk-Amerikan İş Konseyi Başkanı Haluk Dinçer, “Türkiye’nin meselesi yanlış anlaşılması. Algı gerçekten kötü. Yönetim Türkiye’yi anlıyor ama Kongre’de durum farklı” dedi. Amerikan Türk Konseyi toplantıları ve Başkan Barack Obama’nın ortaya attığı Model Ortaklık projesine canlılık kazandırmak için Washington’da bulunan Dinçer, iki ülke ilişkilerinin geleceği ile Türkiye ekonomisinin performansını SABAH’a şöyle değerlendirdi:

LOBİ FAKTÖRÜ: Türkiye’nin pozisyonu ABD hükümet kanadında daha iyi anlaşılıyor ama Kongre’de durum farklı. Seçimler öncesinde Yahudi lobisi siyasal ve finansal baskı uyguluyor. Obama yönetimi kriz dolayısıyla güç ve prestij kaybetmiş durumda. Kongre nezdinde güçlü hükümet yok. Dolayısıyla dış politika ve İran, İsrail konuları ön plana çıkıyor. İran konusunda Türkiye’nin tutumu tam anlatılamadı.

T Ü R K İ – YE’SİZ İSRAİL UYARISI: İsrail’in Mavi Marmara baskını için Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu, “Hukuka aykırı, aşırı güç kullanıldı” dedi. İsrail hükümeti, neden bu talihsiz olayı savunuyor, anlamakta zorlanıyorum. Türkiye’siz İsrail çok yalnız kalır. Burada nasıl bir gelecek görüyorlar, merak ediyorum.

AMBARGO ELEŞTRİSİ: Türkiye, Ortadoğu’da nükleer silah istemiyor. Ayrıca İran’a karşı kaba kuvvetle bir yere gidilemeyeceğini de görüyor. BM’nin aldığı yaptırım kararı, İran’ın nükleer silah geliştirmesine yönelik ticaret ve finansmanın yasaklanması yönünde. Ancak önce ABD sonra AB ülkeleri neredeyse tüm bankacılık ilişkileri ve ticareti ambargo kapsamına alacak kadar yaptırımı genişletti. 1979’dan bu yana İran’a ambargo uygulandı. Ne sonuç alındı? Bu politikalar, halkı yönetimin etrafında kemikleştiriyor.

YANLIŞ ANLAŞILMA SORUNU: Türkiye’nin meselesi yanlış anlaşılması. ABD ise Ortadoğu dinamiklerini ve değişen dünyayı okumakta zorlanıyor. Aslında stratejik konularda ABD ile uyum konusunda uzak değiliz. Buna karşın üçüncü ülkelerle ilgili konularda yöntem farklılığımız var. Ama ABD’deki Türkiye algısı bunun da ötesinde kötü. Algı ‘Türkiye’de eksen kayması yaşanıyor’ şeklinde.

TİCARETE YANSIYABİLİR: ABD ile uzun yıllardır çok yoğun siyasi ve askeri ilişki içinde olduk. Merhum Turgut Özal 1981’de Türk- Amerikan İş Konseyi’nin kurulmasına öncülük ederken var olan ilişkilere ekonomik boyut da kazandırmak istemişti. Türk-Amerikan ilişkileri hiçbir zaman kolay olmadı. Ama hiçbir zaman algı bugünkü duruma da düşmedi. Bu algı devam ederse iki ülke işadamları ticari ilişkilere girmekten imtina edebilir. Yüksek olmasa da bu risk var. Yeni İş Konseyi, her iki hükümetle de yakın çalışacak bir kurul olarak netice verebilir. Bakanlar düzeyinde bir masa etrafında her şeyin konuşulması bizim çabalarımıza, işbirliklerimize katkı sağlar.

ÇÖZÜM REÇETESİ: Çare, diyalogtan geçiyor. Robert Wexler’ın da dediği gibi “Konuşmayı bırakıp, birbirimizi anlamamız lazım!” Obama yönetimi işbaşına geldiğinde ilk mesajları Irak ve Afganistan’dan çekileceği, herkese elini uzatacağı yönündeydi. ‘Bu politika Türkiye için eşsiz fırsatlar sunacak’ derken, bugün geldiğimiz noktaya bakın.

GÖSTERMELİK TOPLANTI: ABD’de göstermelik Ortadoğu Barış Toplantısı düzenleniyor. Türkiye yok. ‘Türkiye arabulucu olamaz’ diyorlar. Ama Türkiye’siz Ortadoğu’da barış olmaz.

‘Konuşmayı bırakıp anlamamız gerekli’

WASHİNGTON’DAKİ Türkiye algısının değişmesi için tek çözümün diyalog olduğunu belirten Dinçer şunları kaydetti: “Robert Wexler’ın da dediği gibi “Konuşmayı bırakıp, birbirimizi anlamamız lazım!” Obama yönetimi işbaşına geldiğinde ilk mesajları Irak ve Afganistan’dan çekileceği, herkese elini uzatacağı yönündeydi. ‘Bu politika Türkiye için eşsiz fırsatlar sunacak’ derken, bugün geldiğimiz noktaya bakın.”

About this publication