9/11

 .
Posted on September 27, 2011.

<--

ABD bugün 11 Eylül kurbanlarını anacak. El Kaide’nin 2001 yılında gerçekleştirdiği terörsaldırılarının üzerinden on yıl geçti. Uçakların İkiz Kuleler’e çarptıkları anın dehşeti bugünlerde yeniden ekranlara geliyor. Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon’a yönelik intihar saldırıları “Soğuk Savaş”tan çıkan 2000’lerin dünyasındaki “barış” umutlarını da yerle bir ediyordu.

İkiz Kuleler’de 3 binden fazla insan öldü. Bush yönetimi 11 Eylül’ü Körfez Savaşı’ndan kalma bir hesabı kapatmak adına dünya egemenliği için bir fırsat olarak kullandı. Afganistan ve Irak’ı işgal etti.Taliban ve Saddam rejimlerine son verdi.

ABD’nin Afganistan’daki politikalarının çıkmaza girdiği, askeri varlığının Vietnam’a benzemeye başladığı 11 Eylül’ün onuncu yılında “beklenmedik” gelişmeler oldu.

11 Eylül saldırılarının “faili” sayılan Usame bin Ladin Pakistan’da “ölü” ele geçirildi.

Usame sağ yakalansaydı; New York’ta yaşanan dehşetin bilinmeyen yönleri açığa çıkarılabilecekti.

Bu konuda binlerce senaryo üretildikten sonra “gerçeğe” bu denli yaklaşılmışken Usame’nin okyanusun dibine gönderilmesi on yıl sonra gelen “operasyonel” başarının ötesinde bir fayda sağlamış olmalı.

Soğuk Savaş’ın son güç gösterisine sahne olan Afganistan’ın Ruslar tarafından işgali sonrasındaCIA destekli bir proje olarak çıktı; İslam mücahitleri. ABD Başkanı Reagan’a takdim edildiklerinde, “Bu insanlar Amerika’yı kuran atalarımızın ahlaki eşdeğerleridir” diye övgü aldılar. Silah ve para yardımı yapıldı. Usame’nin ve Taliban’ın ortaya çıkması ise 1990’daki Körfez Savaşı ardından gerçekleşti.

Amerikan askerlerine “kutsal topraklar”ın üs olarak açılmış olması bir Suudi Arabistan vatandaşı olan Usame Bin Ladin’in “cihat” açmasına yetecekti.

Saddam Hüseyin ABD elçisine şöyle diyordu:

“Irak’a füzeler ve uçaklarla gelebilirsiniz ama bizim gururumuzu kırmaya çalışırsanız ölümü seçeriz… Biz de size zarar verebiliriz… Birleşik Devletler’e çıkarma yapamayız, ama Araplar bireysel olarak size ulaşabilirler. (11 Eylül Gölgesinde Saddam.ds)”

Saddam bunları gerçekten söyledi mi, bilemeyiz!

Ancak 11 Eylül’de ABD’nin kalbine yapılan saldırılar; Afganistan ve Irak işgallerine ortam hazırladı.

On yıl sonra 2011’de “görünmeyen düşman” Usame bin Ladin’in ortadan kaldırılmasıyla eşzamanlı gelişmeler Arap coğrafyasını sarstı.

“Büyük Ortadoğu Projesi”, Tunus ve Mısır devrimleri ve son olarak Libya’da Kaddafi’nin devrilmesiyle o ülkelerin “iç dinamikleri” sonucu hayata geçiriliyor.

11 Eylül’den sonra ölen sivillerin sayısı sadece Irak’ta 1 milyondan fazla. Afganistan’da Taliban’a karşı savaşta harcanan milyarlarca dolara karşın insanlar yoksulluktan kırılıyor.

Keşke 11 Eylül, insanca yaşanabilen bir dünyanın da miladı olabilseydi.

About this publication