Welcome to American-Style “Hakara Makara”

<--

Türkiye gibi dünyanın en genç, en eğitimli nüfusuna sahip ülkelerinden birinin Başbakanı. Ama eski dünyanın eski normlarına takılmış “Bana yerli otomobil üretin” diye tutturuyor… Yeni dünyanın yeni enstrümanları içinse ‘hakara makara’ diyor. Amerikan devleti Twitter üzerinden 11 farklı dilde yayına başladı şimdi. Türkçe’yi de hafta içi eklediler. Projenin beyni, Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Esser ile buluştum. Hikâyeyi konuştuk. Okuyun… Hakara makara mı, siz karar verin!..

Kendinizi bir pazarlamacı gibi düşünün. Markanızın imaj sıkıntısı var. Hatalarınızla geçmişte dibe vurmuşsunuz. Ne yaparsanız? Birkaç şey… Bir yan ürün çıkarır, elinize yüzünüze bulaştırdığınız pazarlara onunla girebilirsiniz. Ya da ambalajı değiştirir, algıyla oynarsınız. Ya da yeni bir marka yüzü bulur, büyük bir kampanyayla işe yeniden başlarsınız.

İşte Amerika’nın şimdi yaptığı da bu. Hepsi birden. Türkiye’yle yakınlaşıyor. Ortadoğu’daki diktatör süslü ambalajını hızla değiştiriyor. Beğenin beğenmeyin, yanlış giden şeyleri elinden geldiğince düzeltmeye çalışan Obama’yı her yerde kullanıyor. Ve ‘dijital diplomasi’ denilen yeni konseptle bu restorasyonun en önemli ayağını kuruyor.

2012’yle birlikte… Aralarında Türkçe, Çinçe, Farsça’nın da bulunduğu 11 dilde Twitter yayını başlattı Amerikalılar. Bu dijital diplomasi doktrininiyse özel sektörden geçme bir strateji uzmanı oluşturdu: Victoria Esser.

Esser, dört aydır bakanlıkta. Bakan yardımcısı. Altı sıfırlı gelirini bırakıp… Şimdi Dışişleri’nin Foggy Bottom’daki eski binasının altıncı katında küçük bir odada devlet memuru.

Esser’le ofisinde buluştuğumuzda Türkiye ile başladım: “Niye Amerikan devleti Türk halkına Türkçe ulaşma ihtiyacı duydu” diye… Daha ilk cevapta bir devlet memuruna dönüştüğünü anladım: “Bu bizim için Türkiye’nin önemine işaret ediyor” dedi. Sonra da temelde yabancı dilde yayına geçmelerini üç sebeple açıkladı: 1) Geleneksel diplomasiyi aşıp kitlelere daha geniş boyutta ulaşmak 2) Arada hükümetler olmadan toplumlarla direkt ilişki geliştirip bu sayede perspektifi anlamak 3) Başka toplumlarla diyaloğu ilerletmek.

POLITICO’DA YAZMIŞTI

Pek anlaşılmıyor değil mi!.. O zaman açayım… Ve Esser’in devlete katılmadan önce, ta 2009 başında Politico’ya yazdığı, şimdiki işi formüle ettiği makaleden söyleyeyim: “ABD, Twitter yoluyla başka ülkelerin kalbi ve aklına ulaşabilir mi?.. ABD’nin sosyal medya kanallarını Başkan Obama’nın ABD’nin küresel liderliğini yenileme önceliğine kanalize etmekte beklemeye tahammülü yok.”

İLETİŞİM RİSKTEN GEÇER

Sadece Facebook sayfası açmak… Ya da İran için sanal büyükelçilik kurup İranlılarla doğrudan ilişki geliştirmek değil. Her cuma Twitter’la dünyanın dört bir köşesinden soru kabul etmek projenin asıl ayağı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland’ı 11 dilde küresel podyuma taşımak, projenin taşıyıcısı. “Kim seçecek soruları” dedim. “Bakanlık görevlileri seçecek ama yoğun olarak üzerinde durulan konuların seçileceğinden emin olun” dedi. “Eleştiri içerse bile seçilir mi” dedim. “Eğer çok tekrarlanan bir soruysa seçilir” dedi.

Risk. Esser, Politico’daki makalesinde gerçek iletişimi anlatırken böyle diyor: “Küresel seviyede topluluk oluşturmada gerçekten başarılı olmak, risk almayı gerektirir. ABD’ye getirilen eleştirileri de ortaya koymayı.” İş Amerikan eleştirisine gelince, bu konuda Amerikan Dışişleri herhalde en günahsız olanıdır. Özgürlükleri savunan liberaller. Ama radar isteyen, oradan oraya atlayıp zıplamayı isteyen ve her işi kapalı kapılar arkasında halletmek isteyen Pentagon var mesela. Ya da ne yaptığını bilmediğiniz istihbaratçılar. “Siz bu oyundaki iyi insanlarsınız. Sorulara cevap verirken tüm Amerikan Devleti’ni temsil edebilecek misiniz” dedim. “Kendi alanımıza giren her konuya cevap vereceğiz” dedi.

ÖRNEK ZİMBABVE

“Peki bu işi yaparken yabancı ülkelerle ilişkilerinizi nasıl ayarlayacaksınız. Hükümetler arası diplomasi bundan nasıl etkilenecek” dedim. Dijital diplomasinin önemini anlatmak için tek bir örnek verdi: “Zimbabve’deki büyükelçimiz 70 yaşına yaklaşan Charles Ray, oradaki halkla iletişimini Twitter’dan sağlıyor. Çünkü ülkedeki medya kontrol altında ve ilişki geliştirmekte medyayı kullanamıyor. İnsanlar o tweet’leri Ray’in yazdığına inanamıyor. Ama başka bir seçeneği yok ve de vazgeçmeyecek.”

Eskisi bitecek mi? Hayır elbette. Geleneksel diplomasi yine kalacak. Ama Esser’in Amerikan Dışişleri’nde başlattığı hakara makaranın gösterdiği… Nasıl siz artık düşüncelerinizi açıklamak için hiçbir gazeteciye… Hiçbir televizyoncuya, radyocuya ihtiyaç duymuyorsanız… Yabancı devletlerin de artık size ulaşmak için hiçbir aracıya ihtiyacı kalmayacak.

İki hafta önce Beyrut’tan gelen, Irak kökenli bir gazeteciyle konuşuyoruz. “Çok ilginç. Erdoğan’a bakış bölgede çok hızlı değişmiş. Eylül’deki popülaritesi ocak’ta azalmıştı” dedi. Hakara makara olmadığını umarım bir an önce kabul eder.

About this publication