Obama’nın başı belada
(Sn. Erdoğan’ı ağırlarken aklı başka yerlerdeydi)
Washington
Bugün düşünemeyeceğin kadar başım belada / Köşe başları tutulmuş / Üstelik yağmur yağmada / İler-tutar yanı yok / Başım belada / Nerden baksan tutarsızlık / Nerden baksan ahmakça / Başım belada / Uykularım yarıda kalmış / Başım belada / Nere gitsem çaresi yok, yanmışım…
Obama, Ahmet Kaya’nın bu güzel türküsünü bilse, ağzından düşürmezdi. Türkünün son bölümünü ise karısı Michelle‘in gözlerine bakarak tamamlardı: “Sevdim, inanamayacağın kadar seni esmer kız!”
Evet… Başkan Obama’nın başı belada… Muhalifleri her gün yeni bir cephe açıyor. Obama cepheden cepheye koşmaktan perişan. Doğrusu çoğu ”fasa fiso” olan iddiaları cevaplamada da inanılmaz bir beceriksizlik gösteriyor.
İncir çekirdeği dolmaz
1) Cumhuriyetçiler, 11 Eylül 2012’de Bingazi’deki ABD Büyükelçiliği’ne düzenlenen saldırının soruşturmasını Kongre Araştırma Komitesi’nde ısrarla sürdürüyor. Ama soruşturma güvenlik sorununu ele alacağına politik bir cadı avına dönüştü. Yolsuzluk arayışı, saldırıyı takiben Obama ve yardımcılarının yaptığı yorumlar üzerine yoğunlaşmış durumda.
2) Cumhuriyetçiler, IRS Vergi Dairesi’nin Obama karşıtı politik gruplara güçlük çıkardığını iddia ediyor. Bu hafta Obama karşıtı Tea Party (Çay Partisi) gibi gruplara Vergi Dairesi’nin güçlük çıkardığı ortaya çıkınca Cumhuriyetçiler bu olayı skandal diye nitelendirdiler.
3) Yemen’de çift taraflı casusluk yapan bir istihbarat elemanı ile ilgili bilgilerin AP haber ajansına sızdırılması olayının soruşturulmasında, Obama yönetimince telefon idaresinden gazetecilerin telefon kayıtlarının istendiği ortaya çıktı. Obama, bunu milli güvenlik için yaptığını söylerken, gizlice kayıtların istenmesi medya tarafından eleştiriliyor.
Bunlar bizler için basit görünen konular ama bu yüzden Obama’nın yüzü gülmez oldu.
Başbakan’a aşırı ilgi
Başbakan Sn. Erdoğan’ın gezisi Obama’nın başının belada olduğu günlere rastladı. Bütün bunlara rağmen Obama ve üst yönetim, Başbakan Erdoğan ile beraberindekileri ağırlamak için olağanüstü gayret gösterdiler.
Bir şansızlık da Erdoğan’ın gündeminde ağırlığın Suriye konusu olması idi. Başkan diğer belalar ile uğraşırken, Suriye konusunda ABD’ye yük getirecek durumda değil.
Bizim gündemimizde Suriye’den sonra gelen madde, ABD ile serbest ticaret anlaşması yapabilmekti. Önemli ve fakat uzun vadeli olan bu konu “komisyona havale edildi”.
Kısa dönemde ekonomiyi ilgilendiren iki konuda ise belirsizlik devam ediyor. Bunlar (1) İran’dan gaz ve petrol alımının devam edip edemeyeceği (2) Irak’ın Kürt bölgesindeki petrolün Türkiye üzerinden pazarlanıp pazarlanamayacağı konularıdır.
Sonuç: Erdoğan, Obama ile konuşacak ve istediğimiz her konuda Başkan “evet diyecekti” diye bir şey yok. Önemli olan ilişkilerin sürdürülmesi, diyalog kapısının açık tutulması. Tarafların birbirinin derdini öğrenerek gelecek politikalarını ona göre ayarlamalarıdır.
Leave a Reply
You must be logged in to post a comment.