Ukrayna ve Ortadoğu cephelerinde kan kaybeden Batı’nın siyasi, ekonomik ve askeri erozyonu önümüzdeki süreçte daha da artacak gibi görünüyor. ABD ile müttefikleri için çember daralıyor. ABD’nin emperyalist statükoyu korumak adına giriştiği savaşların en büyük kaybedeni ise yine ona destek verenler olacak.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD ve İngiltere’nin Ukrayna’ya sağladığı uzun menzilli füzelere hipersonik kıtalararası Oreşnik füzesiyle meydan okudu. Rus lider el yükseltirken 1000 günü geride bırakan savaşın ufkunda Kiev için bir zafer görünmüyor. Askeri olarak sadece Kiev’in değil ona destek veren ABD ve diğer ülkelerin durumu da dramatik. Siyasi ve ekonomik sorunları derinleşen Almanya köleci Ukrayna stratejisini terk ediyor. Bazı Doğu Avrupa ve Baltık ülkeleri ile Fransa dışında artık ABD’nin Ukrayna politikasına gözü kapalı destek veren ülke yok.
Çünkü herkes ABD ve İngiltere’nin Ukrayna krizinin çözülmesini istemediğini görüyor. Zira ABD’nin amacı krizi çözmek değil onu kronik hale getirmek. Dolayısıyla Avrupa için en büyük risk Ukrayna’nın önce Somalileştirilmesi veya Afganistanlılaştırılmasıydı. Bu yapıldı. Şimdi de sıra Filistinlileştirilerek jeopolitik komaya sokulmasında.
Böylece Avrupa için bir bakıma ‘Filistin sorunu’na dönüştürülen Ukrayna krizi büyük bir askeri güçle tekrarlayan bir çatışma kaynağı haline gelecek. Bu da ABD’nin kıta Avrupası üzerindeki askeri ve ekonomik hegemonyasını daha da perçinleyecektir.
ABD kuşku yok ki kolonyalist hedeflerine ulaşmak veya küresel iddiasını devam ettirmek için Ukrayna krizini ebedileştirmek zorunda. Tıpkı Filistin gibi kaos, öfke, yıkım, yoksulluk, şiddet, açlık, sürgün ve savaş sarmalına sıkıştırılan bir Ukrayna kıta Avrupası için başlıca sorun ihracatçısı haline gelecektir.
ABD’nin Ukrayna üzerinden avucuna aldığı Avrupa’yı bırakması beklenemez. Bu nedenle ABD ve İngiltere, Mart 2022’de İstanbul’da Ukrayna ve Rusya’nın vardığı anlaşmayı baltaladı.
Son üç yıldır ABD ve İngiltere Ukrayna krizinden bir ‘Filistin sorunu’ çıkarmaya çalışıyor. Çünkü Ukrayna kaybetti. Rusya güçleri Pokrovsk’a ve Kupyansk’a doğru ilerliyor. Ukrayna birliklerinin çoğu yetersiz ve seferberlik çabaları kayıpları telafi etmeye yetmiyor. Batı’nın verdiği balistik füzeleri kullanacak personeli bile yok. O füzeler Putin’in de işaret ettiği gibi Ukrayna’daki Batılı uzman ve askerler tarafından Rusya’ya fırlatıldı.
NYT, CNN, WP, WSJ gibi Amerikan kartel medyası dahi Ukrayna’da tablonun felaket boyutta olduğunu ve savaşın kazanılamayacağını yazıyor. Peki, Amerikan yönetimi bunu bilmiyor mu? Elbet de biliyor. Ama yine de kaybedeceğini bile bile Kiev’i Moskova’nın üzerine saldılar.
Zira maksat Rusya’yı yenmek değildi. Yenemeyecekleri belliydi. Maksat, Ukrayna krizi üzerinden Avrupa’nın vesayet altına alınmasıydı. Bu emperyal kapanı sistemleştirmek için de Ukrayna’yı Filistinlileştirmek gerekiyordu. ABD bir yere kadar bunu başardı. Fakat bu sinsi planını baştan beri bilen Putin, çok temkinli davranıyor. Birçok kırmızıçizgisi aşıldığı halde savaşı küreselleştirmek isteyen ABD’nin tuzağına düşmedi.
Dolayısıyla Putin, ABD’yi sadece Ukrayna’da değil Ortadoğu’da da gerileterek dünyanın ve Batılı hakların gerçek kumpası görmesini sağlıyor. Nitekim hem ABD hem Avrupa’da savaş yanlısı şahinler kaybediyor. İçeriden ve dışarıdan çifte baskı altındalar. İktidarlar el müttefikler ise saf değiştiriyor. Önümüzdeki süreçte bu eğilim daha da artacak. Bakalım bu çabalar ABD’nin Ukrayna’yı Filistinlileştirmesi planını durdurabilecek mi? Bekleyip göreceğiz.
Leave a Reply
You must be logged in to post a comment.