Among the countries that have followed the Nov. 3 presidential election in the U.S. most closely is Iraq. The foreign policy that the new administration will implement in the Middle East is a matter of particular interest to Iraq, which has long been squeezed in the rivalry between Tehran and Washington. In this context, the most important agenda items for Iraq will be the presence of American soldiers in Iraq, relations with Iraqi Kurdistan, and Iran.
During the Donald Trump era, preserving an American presence in Iraq and the imposition of sanctions against Iran had a negative impact on Iraq in a number of ways. It prolonged the process of forming a government, resulted in social and economic crises that have gripped the country as a result of sanctions and led to continuing terror attacks and other activities by armed groups close to Iran. These all reflect the situation.
In the period after Trump, foreign policy toward Iran will be of great concern to Iraq. In the event that the Iran nuclear agreement, shelved by Trump, returns to the agenda and sanctions are relaxed, Iran may once again have some breathing room in the region. In that case, Iraqi groups that are close to Iran may become active again. In such a scenario, existing ethnic and sectarian fault lines may shift, and Iraq may slide easily into instability.
Will American Policy Change at All?
Last week, after a chaotic presidential election, Democratic candidate Joe Biden was declared the winner. While many people think that Biden’s victory will usher in a new era in American foreign policy, it will be difficult to make this optimistic expectation a reality. No matter how much Biden seeks to surmount the wreckage of the Trump era, it is not hard to predict that he will maintain some of the same policies. Any radical change will be obstructed by the crises occurring in international institutions, and by the lingering effects of Trump’s isolationist foreign policy.
From Iraq’s point of view, the establishment of a stable relationship with the U.S. during a Biden administration is emerging as the desired scenario. But there are still many question marks around the realization of this goal, including Iran’s position and the internal dynamics in Iraq. Attacks on American soldiers in Iraq by armed groups close to Iran, particularly the Hezbollah Brigades, may compel the Biden administration to take a hard line against Baghdad. In order to avoid this outcome, the Iraqi central government must steer clear of conflict and follow a stable political path.
Will Iran Have Waning Influence?
Many Iraqi officials consider Trump’s electoral defeat the beginning of a new era. There is widespread belief that the Washington-Baghdad relationship, weakened during the Trump era, will be reinvigorated under Biden. But one can see similar optimism among groups aligned with Iran. These groups believe that under a Biden administration, the pressure on Iran will be reduced, and the shelved nuclear deal will return to the agenda. The idea that Iran’s influence over Iraq would be reduced in such a scenario is simply unrealistic. On the contrary, Iran will find this environment much easier to navigate.
In the event that Iran’s influence grows, the existing conflict between the Sunni and Shiite factions in the country may worsen. Generally speaking, Sunnis and Kurds in Iraq consider the American presence to be a force of equilibrium against the Shiites. Conversely, many Shiite groups continue to see the American presence in Iraq as a threat, especially since the killing of Iranian general Qassem Soleimani in Baghdad.
As a result, the position adopted by the new administration vis-à-vis Iran in this new period will have existential importance for Iraqi politics. If Iran is suppressed, groups aligned with Iran may stoke further conflict. If not, that creates the possibility of increasing Iran’s area of influence, at least for some period of time. Either way, Iraq can expect an unstable environment.
What’s in Store for Turkey?
In its relations with Iraq, Turkey always emphasizes security and stability. This is not going to change, no matter which party takes control of the new administration. Even if the prospect of a post-Trump era raises expectations in terms of the regional players, Turkey must take the necessary steps to ensure its own security and stability. It is within this context that relations with Iraq must be evaluated.
3 Kasım'da gerçekleşen ABD başkanlık seçimini yakından takip eden ülkelerin başında Irak geliyor. Uzun süredir Tahran-Washington rekabeti arasına sıkışan Irak açısından Washington'da kurulacak yeni yönetimin bölgeye yönelik izleyeceği dış politika merak uyandırmaktadır. Bu kapsamda Irak'taki Amerikan askerlerinin varlığı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile ilişkiler ve İran en önemli gündem maddeleri olacaktır.
Donald Trump döneminde Irak'ta Amerikan varlığının korunması ve İran'a uygulanan yaptırımlar Irak'ı birçok açından olumsuz etkilemiştir. Hükümet kurma süreçlerinin uzaması, yaptırımlar dolayısıyla ülke içerisinde yaşanan sosyal ve ekonomik krizler, İran'a yakın silahlı grupların faaliyetleri ve devam eden terör saldırıları bu durumun yansımaları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Trump sonrası dönemde özellikle İran'a yönelik dış politika Irak'ı oldukça yakından ilgilendirmektedir. Trump'ın askıya aldığı nükleer anlaşmanın tekrar gündeme gelmesi ve yaptırımların hafifletilmesi durumunda İran bölgede rahatlayabilir. Bu durumda Irak'ta İran'a yakın gruplar daha etkin hale gelebilirler. Böyle bir senaryoda var olan etnik / mezhepsel fay hatları hareketlenir ve Irak kolaylıkla istikrarsızlık içerisine sürüklenebilir.
ABD siyasetinde değişim olur mu?
Geçtiğimiz hafta kaotik bir seçimin ardından Demokrat aday Joe Biden ABD'nin yeni başkanı seçildi. Biden'ın seçilmesi birçoklarına Amerikan dış politikasında yeni bir sürecin başlayacağını düşündürse de bu iyimser beklentinin gerçekleşmesi oldukça zor görünüyor. Joe Biden her ne kadar Trump döneminin enkazına vurgu yapsa da benzer politikaları sürdüreceğini öngörmek çok zor değil. Trump'ın izolasyoncu dış politikası ve uluslararası kurumların yaşadığı krizler köklü bir değişimin önünü tıkamaktadır.
Irak açısından Biden döneminde ABD ile dengeli bir ilişki kurulması arzu edilen senaryo olarak karşımıza çıkıyor. Fakat gerek İran'ın pozisyonu gerekse iç dinamikler bu senaryonun gerçekleşmesi konusunda birçok soru işareti doğuruyor. Başta Ketaib Hizbullah olmak üzere özellikle İran'a yakın silahlı grupların Irak'taki Amerikan askerilerine karşı saldırıları Washington yönetimini Bağdat karşısında sert bir pozisyon almaya itebilir. Böyle bir durumla karşılaşmamak için Irak Merkezi hükümeti çatışmadan uzak ve dengeli bir siyaset takip etmek zorundadır.
İran etkisi azalır mı?
Birçok Iraklı yetkili Trump'ın seçimi kaybetmesini yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriyor. Biden ile beraber Trump döneminde zayıflayan Bağdat-Washington ilişkisinin yeniden güçleneceği kanaati oldukça yaygın durumda. Benzer bir iyimserliği İran'a yakın gruplarda da görmek mümkün. Bu gruplar Biden döneminde İran'ın üzerindeki baskının azalacağını ve askıya alınan nükleer anlaşmanın yeniden gündeme geleceğini düşünüyorlar. Böyle bir senaryoda İran'ın Irak üzerindeki etkisinin azalacağını düşünmek gerçekçi değildir. Aksine İran daha rahat hareket edeceği bir alan bulacaktır.
İran'ın etkisinin artması durumunda ülkede var olan Sünni-Şii çatışması daha da derinleşebilir. Irak'ta genel olarak Sünniler ve Kürtler ülkede Amerikan varlığını Şiiler karşısında bir denge olarak değerlendiriyorlar. Bunun karşısında birçok Şii grup ise özellikle İranlı General Kasım Süleymani'nin Bağdat'ta öldürülmesinden sonra ABD'nin Irak'taki varlığını bir tehdit olarak görmeye devam etmektedir.
Sonuç olarak yeni dönemde Amerikan yönetiminin İran'a karşı alacağı pozisyon Irak siyaseti açısından hayati öneme sahiptir. İran baskılanırsa İran'a yakın gruplar çatışma ortamını körükleyebilir. Aksine bir süreç ise İran'ın etki alanını genişletme potansiyelini barındırmaktadır. Her iki durumda da Irak'ı istikrarsız bir ortamın beklediğini söyleyebiliriz.
Türkiye'yi Ne Bekliyor?
Türkiye Irak'la olan ilişkilerinde güvenlik ve istikrar konularını sürekli vurgulamaktadır. Washington'da hani parti yönetimi ele alırsa alsın bu durum değişmeyecektir. Trump sonrası dönem bölge aktörleri açısından yeni beklentiler oluştursa da Türkiye kendi güvenliği ve istikrarı için gerekli adımları atacaktır. Irak'la olan ilişkiler bu çerçevede değerlendirilmelidir.
This post appeared on the front page as a direct link to the original article with the above link
.
No sooner had the U.S. ambassador broken her year-long silence with 'concerns' than Guyana’s attorney general bustled into action, like some jack-in-the-box, as though he had nothing else to do.
The convergence of U.S. protectionist trade policy and unparalleled tech infrastructure investments is creating new global dependencies—and forcing nations to make tough choices.