Kamu borcu kimin borcu
Ege CANSEN 24.04.2013
BİR ulusal ekonominin derecelendirilmesi yapılırken dikkate alınan metriklerden biri de, “Kamu Borcu”nun “Milli Gelir”e daha doğrusu Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla’ya oranıdır.
Bu oran İngilizcede “Public Debt/Gross Domestic Product” şeklinde ifade edilir. Türkiye’de bu oran, % 40’ın altındadır. Bu düşük seviye ekonomi yönetiminin en büyük başarısı olarak kayda geçmektedir. Avrupa Birliği’ne üye ülkeler için bu oranın % 60’ı geçmemesi öngörülmüştür. Fiiliyatta ise bu oran Almanya’da dahi % 85, Amerika’da ise % 105’tir. Japonya da ise % 200’den çoktur. Yani bu kıstasta göre, Japonya batmıştır, AB ve ABD ekonomileri can çekişmektedir buna mukabil Türkiye uçmaktadır. İşit de inanma.
SİZİN BU HESAPLARA AKLINIZ ERMEZ
Öyle “neden ermeyecekmiş?” diye hemen dayılanmayın. Benim de ermiyor zaten. Hadi sizin ve benim ermiyor orası normal. Koskoca Harvard’lı iktisatçıların da ermiyor. Oran % 90’ı aşarsa büyüme durur hatta ülke ekonomisi yardan (fiscal cliff) uçar dediler. Amerika yardan uçmadı, yoluna devam ediyor. Bir başka iktisatçı ekibi, “Harvard’lılar yanıldı; biz hesapladık % 115’ü geçerse, işte o zaman yanı gülüm keten helva” diye bilimsel makale yazmış bulunuyor. Tam bu sırada borcu % 200’ü geçmiş Japonya büyümeye başlıyor. Şeytan bunun neresinde?
İKTİSATTA Pİ KATSAYISI YOKTUR
İktisatta, geometride olduğu gibi, çapın çevreye oranı (çember ne kadar büyük veya küçük olursa olsun) 3,1416’tür. Bu sabite de pi denir diye bir kuram yoktur. Böylesi sabiteler olamaz; çünkü iktisadi büyüklükler, çap ve çevre gibi birbiriyle mutlak ilintili, tanımı net ve aynı birimle ölçmesi mümkün şeyler değildir. Mesela resmi iktisatçıların pek sevdiği “Kamu Borcu/GSYİH” oranında geçen “kamu” ve “borç” kelimelerinin kapsama sınırı belli değildir. Kamu Borcu’nun kitaplardaki tanımı “borçlusu kamu, alacaklısı özel kişiler olan borç” şeklidedir. Bu son derece yetersiz bir ifadedir. Mesela merkez bankaları bu tanımda özel kişidir. Merkez bankaları özel kişi midir Allah aşkına? Üstelik kamunun borcu (veya yükümlülüğü de) belli değildir. Mesela, sosyal güvenlik kurumlarının ileriye dönük açıkları, bu hesapta “kamu borcu” değildir ama devlet bunları günü geldiğinde tahvil borcu gibi takır, takır ödemekle mükelleftir. Öder de; çünkü devletin halkı vergilendirme yetkisi vardır. Yeter ki dış borç olmasın. Gerisi kolaydır.
Son Söz: Halkta para, devlette borç bitmez.
Leave a Reply
You must be logged in to post a comment.