A Free Trade Agreement with the US Is Far Off

<--

İhtimal Başbakan’ın son ABD ziyaretinin en önemli sonuçlarından biri serbest ticaret anlaşması konusunda ciddi çalışmalara başlamak olduğu idi. Bu görüşme ve çalışmalara başlamak elbette iyidir; ama hemen politik bir başarı olarak ileri sürülmemesi de gerekir. Çünkü rakamlar ve ABD politikası bunun uzun vadeli bir iş olacağını gösteriyor.

Serbest ticarete geçiş kolay bir iş değildir

Bilindiği gibi serbest ticaret (free trade) uluslararası emek işbölümü ve karşılaştırmalı üstünlükler teorisine göre ülkeler arasında meydana gelen ticarete devlet tarafından müdahale edilmemesidir. Bununla dünya ölçüsünde daha etkin bir kaynak dağılımı ve dünya gelirinin maksimize edilmesi amaçlanır. Fakat uygulamada serbest ticarete kolay geçilemez. Hükümetler ekonomik olmayan sebepler nedeniyle uluslararası ticarete müdahale etmektedirler. Milli savunma, kırsal alanlarda yaşayanların durumunu ve ithalat tehdidi altındaki sanayileri korumak gibi sebeplerle himayeci politika izlenir.

ABD hükümetleri serbest ticaret konusunda vatandaşlarının çokça eleştirisine uğramaktadır

Himayeci politikalar bakımından tutucu olan ABD, dolar imparatoru olarak serbest ticaret anlaşmalarını kolay kolay yapmaz. Çünkü serbest ticaret için ABD’nin tüm vergiler ve diğer düzenlemeler yanında gümrük vergilerini ve kotalarını kaldırması gerekir. Bu durum ABD mükelleflerinden sistematik bir dolandırıcılıkla alındığı ve bu vergilerin; 1) Çalışması için ABD hükümet bürokrasisine, 2) Çaresiz dış yardıma muhtaç ve ABD’nin güdümündeki ülkelere, 3) Yabancı hükümetlerin aşırdığı dolarlarını harcamak zorunda oldukları (ki) ABD ihracat firmalarına ve sanayilerine aktarıldığı ABD’de özellikle seçim kampanyalarında çokça dile getirilen bir eleştiridir.

Türkiye’nin ABD’ye ihracatı ve ithalatı serbest ticaret anlaşması için yeterli değildir

Türkiye ile derinliği olmayan bir dış ticaret hacmi (20 milyar dolar) için serbest ticaret anlaşması yapması ABD için uzun bir vade konusudur.

Zaten dünya kartelleşmiş dünya kâğıt parasına gidiyor. Tek merkez bankası tarafından oluşturulan ve kontrol edilen bir dünya enflasyonu sağlayacak bir düzene doğru yol alıyoruz. (Bknz: Ekonomiyi Anlamak-Murray N.Rothbard sh. 308-309)

ABD’ye 2001-2012 arası ithalat ve ihracat rakamlarına baktığımızda, bu ülkeyle bir hayli yol almamız gerekeceğini görüyoruz. 12 yılın toplamı 150 milyar dolara ancak ulaşmaktadır.

Türkiye serbest ticaret anlaşmalarında henüz yolun başındadır

Türkiye’nin bugüne kadar serbest ticaret anlaşması yaptığı ülkelere baktığımızda daha yolun başında olduğumuzu görüyoruz. Anlaşma yaptığımız ülkeler Arnavutluk, Bosna Hersek-EFTA (İsveç-Norveç-Finlandiya-İzlanda-Avusturya-İsviçre-Lihtenştayn), Fas-Filistin-Gürcistan-İsrail-Karadağ-Makedonya-Mısır-Sırbistan-Suriye olmak üzere 18 ülkedir.

Bu nedenle hayal görmeyelim ve çok önemli bir iş başarıldı diye vatandaşları heyecanlandırmayalım; veya heyecanlandırsak bile gerçekçi olmayı da elden bırakmayalım.

About this publication