When the Murderer Is Not Muslim …

<--

Katil Müslüman çıkmayınca…

Deah Barakat, Kuzey Karolina

Üniversitesi’nde Diş Hekimliği öğrencisiydi. 23 yaşındaydı. Suriyeli bir

Amerikan, iyi bir öğrenci, sevilen bir arkadaş, yardımsever bir

vatandaştı.

Facebook’taki son paylaşımı, Kuzey Karolina’da evsizlere

gönüllü diş sağlığı yardımı yaparken çektiği bir fotoğraf oldu. Bu yaz,

Türkiye’ye Reyhanlı kampına gelip, Suriyeli mültecilere gönüllü diş

sağlığı hizmeti vermeyi planlıyordu. Suriyeli mülteciler için kurduğu

yardım fonu için 20.000$ toplamayı başarmıştı. Görünen o ki siyasi

kimliği kuvvetli biriydi Deah, Ortadoğu meselelerine hâkimdi.

“İnsanların “Yahudiler’i veya Filistinliler’i öldürün” demelerini duymak

korkunç üzücü. Sanki bu bir şeyi çözecekmiş gibi!” İki hafta önce,

Gazze üzerine bir tartışma için yazdığı sözler bunlardı ve aslında

siyasi bakışını özetleyen ifadeler oldu.

Deah, geçtiğimiz aralık

ayında Yusor Muhammed ile evlendi. Yusor, 21 yaşındaydı. O da bu sene

diş hekimliği için üniversiteye başlamayı planlıyordu. Düğün

fotoğraflarında, güzel beyaz gelinliği içinde çok mutlu görünüyordu. Eşi

ve kardeşi ile çektirdiği fotoğraflarda yüzünde kocaman bir gülücük ve

gururlu bir ifade vardı. Kız kardeşi, Razan Mohammad Abu-Salha ise 19

yaşındaydı. Mimarlık ve çevre düzenlemesi okuyordu.

Bu üç genç, bir aile, dün Amerika’da öldürüldü. Katil zanlısı olarak komşuları Craig Stephan Hicks gözaltına alındı. Hicks’in

facebook paylaşımlarından, militan bir ateist olduğu ve özellikle İslam

karşıtı görüşleriyle tanınan Richard Dawkins’i yakından takip ettiği

anlaşılıyor. Amerika’da gerçekleşen bu katliam, Amerikan anaakım

medyasında yer bulmadığı için sosyal medyada büyük eleştiri konusu oldu.

Bu durum ancak Twitter’da infial oluşturunca, Amerika’nın göbeğinde,

soğukkanlılıkla işlenen bu cinayetler Amerikan medyasının ilgisini

çekmeye “değer” bulundu.

CNN konuyu şöyle işledi, “3 Müslüman genç

Chapel Hill, NC [North Karolina’da] öldürüldü. İnançları bu cinayette

rol oynamış olabilir mi?”

İslamofobi’nin zihni rahatlatan bir yanı

var, bu teslim edilmeli. Katil Müslümansa, İslam’ı suçla, tüm

Müslümanları özeleştiri için sigaya çek. Kurban Müslümansa, yine

Müslümanlar’ı suçla. Acaba bu cinayet inançlarından mı kaynaklanıyor

diye pişkince sor. Güzel iş. Kolay. Rahat. Her koşulda suçlu belli.

CNN

kadar işi ileriye götürmeyenler ise olayı küçümseme eğiliminde. Yaşanan

bir terör eylemi değil elbette (terör ancak fail Müslümansa olur zira),

aklı dengesi bozuk, yalnız bir adamın hezeyanı! Üzücü tabi,

kınanmalı… Ama bir genelleme de yapılmamalı! Olayın failinin

çocukluğuna inilmeli, ailesindeki travmalar incelenmeli… Kesinlikle

Batı’da artan İslamofobi ile bu olay arasında bir ilişki kurulmamalı.

Militan ateizm tartışılmamalı!

Katil Müslüman çıkmayınca suç şahsi. Olay psikolojik. Merak

ediyorum, Amerika’yı geçelim Türkiye’de, kimse bu olay nedeniyle tüm

ateistler özeleştiri vermeli diyecek mi? Bu olay nedeniyle özeleştiri

vermeyen ateistlerden bu katliamdan sorumlu diyen çıkacak mı? “Ama’lı”

kınıyorsanız samimi değilsiniz ey ateistler diyen olacak mı? Bu şiddet

eğilimi ateizmin doğasında var diyen olacak mı? Aralarından şiddete

bulaşmış ateistler temizlenene kadar tüm ateistler bundan sorumludur

diyen olacak mı?

Olmasın. Çünkü bu soruların hepsi saçma. Hepsi ırkçı. Lakin

katil Müslüman çıktığında da, bu sorular sorulmasın. Şiddet bir dine

mal edilmesin. Bir insanın suçu, bir kimliğe yüklenmesin. Suçun

şahsiliği prensibi unutulmasın. Başöğretmen edasıyla zorbaca insanlar

sigaya çekilmesin. Bir katliam, bir siyasi savaşın cephanesi olarak

kullanılmasın. Katil Müslüman çıkınca suç kollektif olmasın. Olay sosyolojik ve politik değerlendirilmesin.

Basit değil mi?

Evet, ırkçılık cidden çok basit.

About this publication