While the world watches the WikiLeaks saga play out, a new war has erupted in cyberspace.
This week news about WikiLeaks itself was just as sensational as news about the diplomatic communiqués it leaked. The latest news follows a cyber war launched in connection with the WikiLeaks drama, as hackers responded to Assange’s arrest in the U.K. on Swedish charges of rape and sexual molestation. Over the past few days, these “hacktivists” have begun attacking large corporations, banks and even government bureaus. Amazon, Mastercard, Visa and other multinational corporations have come under attack by these hackers who have organized to defend WikiLeaks and support its founder, Julian Assange. In the words of a “spokesman” speaking for the broader movement: “This attack has only just begun, and it will continue as long as WikiLeaks is threatened.”
An Army of Fellow Hackers
Is this a sign that a long-feared worldwide cyber war is on the verge of breaking loose? No doubt the mobilization of this movement of fellow hackers bent on attacking all groups they view as an enemy threatening WikiLeaks should not be taken lightly.
This army of volunteers has named its operation “Payback.” The goal is to take revenge on groups that seek to weaken or marginalize WikiLeaks. For example, banks that no longer offer their services for facilitating WikiLeaks donations have now become an open target. The same applies to official and private actors that are trying to disrupt WikiLeaks’ Internet activity and silence Assange.
After his arrest, Assange announced that his being imprisoned is not going to be an obstacle to the continued release of American diplomatic cables, and that in the event that the current site is shut down, the operations will continue on other sites. In saying this, Assange seemed certain he could count on the support of thousands of volunteers to join in his fight. WikiLeaks has become a powerful symbol for the “hacktivists,” and Assange is their hero. Call it anarchism or idealism, there is no question that these hackers are determined to attack any organization they deem as their enemy.
This isn’t a movie — it’s real.
This war is different from any we’ve seen in the past: The soldiers can be anywhere on earth. It is being waged over communication and information channels. The targets range from the government to private companies and other groups. In this war classic military and political methods no longer apply. Security measures no longer apply against this sort of threat.
As we wrote last week, there are both good and bad aspects to WikiLeaks’ operations. But whatever the reason, seeing the world fall into a growing cyber war is both dangerous and frightening. These things aren’t just happening in the movies anymore — we are beginning to see them in real life.
iber savaşın silah sesleri
10 Aralık 2010
Bütün dünya nefes kesen bir dizi gibi, Wikileaks’in her gün yeni açıklamalarını heyecanla beklerken, şimdi de sanal dünyada patlak veren yeni bir savaşı kaygı ile izliyor.
Bu hafta, Wikileaks’in sızdırdığı ABD Dışişleri kriptoları kadar, Wikileaks’in bizzat kendisi sansasyonel haberlere konu oldu.
Son haberler, Wikileaks alanında çıkan “siber savaş”la ilgili.
Wikileaks’in kurucusu Julian Assange’in İsveç’te ortaya atılan seksüel saldırı suçlaması üzerine, saklandığı İngiltere’de yakalanıp tutuklanması, internet aktivistlerini harekete geçirdi.
“Hacker” (yani internet korsanları) sözcüğünü içine alarak “hacktivist” diye adlandırılan Wikileaks yanlıları, son günlerde dev şirketlere, bankalara, hatta devlet dairelerine karşı saldırıya geçtiler.
Çeşitli ülkelerde yaşayan bu “hacktivist”ler, Amazon, Mastercard, Visa gibi çok uluslu şirketlere, İsviçre’deki bir bankaya, İsveç’teki bir mahkemeye karşı bu saldırılarını, Wikileaks’i korumak ve Julian Assange’i desteklemek amacı ile düzenlediler.
Bu internet korsanları adına konuşan bir “sözcü”nün deyişiyle, “bu savaş yeni başlamıştır ve Wikileaks tehdit edildiği sürece devam edecektir.”
Yandaşlar ordusu
Bu öteden beri korkulan “siber savaş”ın dünya çapında yayılmasının bir işareti midir?
Wikileaks’in baskılara ve tehditlere hedef olması üzerine, dünyanın çeşitli yerlerinde binlerce yandaşının seferber olup “düşman” olarak gördükleri birimlere (bu özel şirketler veya resmi daireler olabilir) saldırması, hafife alınacak, basit bir olay değil kuşkusuz.
Bu gönüllüler ordusu giriştikleri saldırılara “Payback” yani “intikam” operasyonu adını verdiler. Amaçları Wikileaks’i zayıflatmak veya saf dışı etmek isteyenlerden intikam almak, onları zarara uğratmaktır. Örneğin Wikileaks’e veya Assange’a gönderilen bağışların toplandığı hesapları donduran bankalar artık açık bir hedeftir. Wikileaks’in internetteki faaliyetini aksatmaya ya da Assange’i susturmaya yeltenen resmi veya özel birimler de öyle...
Assange tutuklandıktan sonra, kendisinin “içerde” olmasının Wikileaks’in ABD Dışişleri’nden sızdırılan gizli belgelerin yayımlanmasını engellemeyeceğini, bu web sitesinin başına bir şey gelirse, başka sitelerden eylemini sürdüreceğini açıkladı. Bunu söylerken herhalde dünyada binlerce Wikileaks yandaşının gönüllü olarak bu savaşa katılacağından emindi.
Wikileaks gerçekten şimdi “hacktivist”lerin bir sembolü, Julian Assange de bu hareketin kahramanı olmuştur.
İster anarşist, ister idealist densin, bu gönüllüler ordusu, artık “düşman” olarak gördüğü tüm çevrelere karşı savaştadır.
Film değil, gerçek
Bu, alışılagelenlerden çok farklı bir savaş: Savaşçılar dünyanın herhangi bir yerinde olabiliyorlar. Savaş iletişim ve bilgi kanalları üzerinden yürütülüyor. Hedef devlet ya da hükümet veya özel şirketler ya da gruplar olabiliyor... Bu savaşta klasik siyasi ve askeri yöntemler geçerli değil. Güvenlik ve koruma önlemleri de mevcut tehditler karşısında şimdilik yetersiz.
Wikileaks’in diplomatik yazışmaları açıklamasının, geçen haftaki bir yazımızda belirttiğimiz gibi, hem iyi hem kötü -veya doğru ve yanlış- yanları var. Ancak nedeni ne olursa olsun dünyanın “siber savaş”a sürüklenmesi, çok tehlikeli ve korkutucu... Çünkü bunlar artık sadece filmlerde değil, gerçek hayatta da olmaya başlıyor.
This post appeared on the front page as a direct link to the original article with the above link
.