9/11

Published in Milliyet
(Turkey) on 11 September 2011
by Derya Sazak (link to originallink to original)
Translated from by Esin Efe. Edited by Heidi Kaufmann  .
The U.S. will remember the victims of 9/11 today. It has been 10 years since al-Qaida’s terrorist attacks in 2001. The horror of the moment when the planes hit the twin towers is on the screens once again. The suicide attacks on the World Trade Center and the Pentagon were destroying the hopes of peace in a world that had just emerged from the Cold War into the 21st century.

More than 3,000 people died in the twin towers. The Bush administration used 9/11 as an opportunity to settle its score from the Gulf War and for world domination. It invaded Afghanistan and Iraq. It ended the Taliban and Saddam regimes.

In the 10th year after 9/11, when the U.S.’ policies in Afghanistan were hitting dead ends, and its military presence was beginning to look like Vietnam, there were some unexpected developments.

Osama bin Laden, who is considered the architect of the 9/11 attacks, was captured dead in Pakistan.

If Osama had been caught alive, it would have been possible to shed light on the unknown aspects of the horrors that took place in New York.

That Osama was dumped to the bottom of the ocean, after 10 years of formulating thousands of scenarios and coming so close to the truth, must have served some cause other than being an operational accomplishment.

Afghanistan, whose invasion by the Russians had been the last display of power in the Cold War, later turned out to be a project supported by the CIA. When they were introduced to President Ronald Reagan, the Islamic Mujahedeen were praised as being the moral equivalents of the Founding Fathers. They were given financial and military aid. Osama and the Taliban showed up after the Gulf War in 1990.

It was enough for Osama bin Laden, who was a Saudi Arabian citizen, to start a jihad based on the belief that the holy land was being used as a military base for the American military.

Saddam Hussein was saying to the U.S. ambassador: “You can come to Iraq with aircraft and missiles but …. when we feel that you want to injure our pride … death will be the choice for us. … But we too can harm you. … We cannot come all the way to you in the United States, but individual Arabs may reach you.”

We cannot know if Saddam really said this!

But the attacks on the U.S.’ heart on 9/11 set the scene for the invasion of Afghanistan and Iraq.

Ten years later, in 2011, developments in sync with the killing of the “invisible enemy,” Osama bin Laden, shook the Arab world.

The “Big Middle East Project” is coming to life through the revolutions in Tunisia and Egypt and, lastly, the overthrow of Gadhafi.

The number of civilians who died after 9/11 is more than 1 million in Iraq alone. For all the millions of dollars spent in Afghanistan fighting the Taliban, the people are still suffering in poverty. I wish 9/11 could have been the milestone for a world where one could live in dignity.


ABD bugün 11 Eylül kurbanlarını anacak. El Kaide’nin 2001 yılında gerçekleştirdiği terörsaldırılarının üzerinden on yıl geçti. Uçakların İkiz Kuleler’e çarptıkları anın dehşeti bugünlerde yeniden ekranlara geliyor. Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon’a yönelik intihar saldırıları “Soğuk Savaş”tan çıkan 2000’lerin dünyasındaki “barış” umutlarını da yerle bir ediyordu.
İkiz Kuleler’de 3 binden fazla insan öldü. Bush yönetimi 11 Eylül’ü Körfez Savaşı’ndan kalma bir hesabı kapatmak adına dünya egemenliği için bir fırsat olarak kullandı. Afganistan ve Irak’ı işgal etti.Taliban ve Saddam rejimlerine son verdi.
ABD’nin Afganistan’daki politikalarının çıkmaza girdiği, askeri varlığının Vietnam’a benzemeye başladığı 11 Eylül’ün onuncu yılında “beklenmedik” gelişmeler oldu.
11 Eylül saldırılarının “faili” sayılan Usame bin Ladin Pakistan’da “ölü” ele geçirildi.
Usame sağ yakalansaydı; New York’ta yaşanan dehşetin bilinmeyen yönleri açığa çıkarılabilecekti.
Bu konuda binlerce senaryo üretildikten sonra “gerçeğe” bu denli yaklaşılmışken Usame’nin okyanusun dibine gönderilmesi on yıl sonra gelen “operasyonel” başarının ötesinde bir fayda sağlamış olmalı.
Soğuk Savaş’ın son güç gösterisine sahne olan Afganistan’ın Ruslar tarafından işgali sonrasındaCIA destekli bir proje olarak çıktı; İslam mücahitleri. ABD Başkanı Reagan’a takdim edildiklerinde, “Bu insanlar Amerika’yı kuran atalarımızın ahlaki eşdeğerleridir” diye övgü aldılar. Silah ve para yardımı yapıldı. Usame’nin ve Taliban’ın ortaya çıkması ise 1990’daki Körfez Savaşı ardından gerçekleşti.
Amerikan askerlerine “kutsal topraklar”ın üs olarak açılmış olması bir Suudi Arabistan vatandaşı olan Usame Bin Ladin’in “cihat” açmasına yetecekti.
Saddam Hüseyin ABD elçisine şöyle diyordu:
“Irak’a füzeler ve uçaklarla gelebilirsiniz ama bizim gururumuzu kırmaya çalışırsanız ölümü seçeriz... Biz de size zarar verebiliriz... Birleşik Devletler’e çıkarma yapamayız, ama Araplar bireysel olarak size ulaşabilirler. (11 Eylül Gölgesinde Saddam.ds)”
Saddam bunları gerçekten söyledi mi, bilemeyiz!
Ancak 11 Eylül’de ABD’nin kalbine yapılan saldırılar; Afganistan ve Irak işgallerine ortam hazırladı.
On yıl sonra 2011’de “görünmeyen düşman” Usame bin Ladin’in ortadan kaldırılmasıyla eşzamanlı gelişmeler Arap coğrafyasını sarstı.
“Büyük Ortadoğu Projesi”, Tunus ve Mısır devrimleri ve son olarak Libya’da Kaddafi’nin devrilmesiyle o ülkelerin “iç dinamikleri” sonucu hayata geçiriliyor.
11 Eylül’den sonra ölen sivillerin sayısı sadece Irak’ta 1 milyondan fazla. Afganistan’da Taliban’a karşı savaşta harcanan milyarlarca dolara karşın insanlar yoksulluktan kırılıyor.
Keşke 11 Eylül, insanca yaşanabilen bir dünyanın da miladı olabilseydi.
This post appeared on the front page as a direct link to the original article with the above link .

Hot this week

Israel: Trump’s National Security Adviser Forgot To Leave Personal Agenda at Home and Fell

Germany: Absolute Arbitrariness

Germany: Cynicism, Incompetence and Megalomania

Austria: Musk, the Man of Scorched Earth

Taiwan: Making America Great Again and Taiwan’s Crucial Choice

Topics

Mexico: EU: Concern for the Press

Austria: Musk, the Man of Scorched Earth

Germany: Cynicism, Incompetence and Megalomania

Switzerland: Donald Trump: 100 Days Already, but How Many Years?

     

Austria: Donald Trump Revives the Liberals in Canada

Germany: Absolute Arbitrariness

Israel: Trump’s National Security Adviser Forgot To Leave Personal Agenda at Home and Fell

Mexico: The Trump Problem

Related Articles

Turkey: America Is on Pins and Needles: Who Will Win?

Israel: Trump Wants To Sell Warplanes to Turkey and This Is Bad News for Israel

Turkey: Predecessors’ Fate Looms over Trump’s Dangerous Path

Turkey: Rift in the Trans-Atlantic Alliance Is Growing

Turkey: Unreliable Ally: Will NATO Be Dissolved During Trump’s 2nd Term?